11/08/2016

Yılanlar Kaç Sene Uyuyor

  Hiç yorum yok
Yılanlar Kaç Sene Uyuyor
Yılanlar Ne Kadar Uyuyor Yılanların Genel Özellikleri ve Türleri

Yılanlar, genellikle üç metre öteyi göremezler. Koku almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu haline dönüştürülür.
Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle takip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar. Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta kaybolmuştur.
Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır. Yılanlar dış kulakları olmadığından uzun zaman sağır zannedilmiştir. Aslında çeneleriyle kulakları arasında kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulundukları toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini bile kolayca duyabilir. Yılanların bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz. Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile bularak takip ederler. Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlarına parmak sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden dolayı yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda dişler tekrar sürer. Yılanların renkleri ve boyları çeşitlidir. Zehirli yılanların başları üçgen ve kuyrukları küt olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her yılanı zehirli kabul ederek onlardan sakınmak gerekir.

Yılanlarda Üreme Nasıl Olur?
Yılanlar yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer yavrular çıkar. Bunlar hemen başlarının çevresine bakarlar. Boa, anakonda ve engereklerin çoğu yavrularını doğurur. Bunlar gerçek doğum değildir. Yumurtalar ana karnında gelişip açıldığından doğum gibi görülür. Buna “ovoviviparite” denir. Gebelik süresi 2 aydır. Anadolu'da çiftleşen ya da çiftleşmeye hazırlanan yılanların erekte olmuş hemipenisleri çift yapılarından dolayı halk arasında sıklıkla "ayak" sanılarak "yılanların ayakları var" inancının oluşmasına sebep olur.

Yılan Türleri Neler?
Beyaz Yılan: birçok yılan türünde derisinin üzerinde herhangi bir leke ya da benek olmayan yılanlardır. En çok bilinen beyaz yılan türü, beyaz kobra yılanı ve beyaz piton yılanı olmaktadır. Beyaz yılanlar zehirli ve zehirsiz olabilmektedir. Çok nadir görülen bir tür olduğundan yakalandığı zaman özel bakım uygulanır. Çoğu beyaz yılanların cinslerinin nesli tükenmiştir. Olanların da nesli tükenmek üzere olmaktadır: Beyaz yılanlar yumurtlayarak ürerler. Yemeklerini canlı olarak avlayıp, öldürdükten sonra yutarlar. Kendi kafalarından daha büyük olan bir canlıyı ağızlarının esnek olmasından zorlanmadan kolaylıkla yutabilirler. Beyaz yılan, derisi çok nadir görüldüğünden beyaz yılan derisi insanların kullanacakları çanta ya da ayakkabılar için kullanıldığından görüldüğü zaman avlanmaktadır. Beyaz yılan birçok filme ve hikayeye de konu olmuştur.
Avcı Yılan: Avcı yılanlar, korkunun ve şifanın sembolü haline gelen yılanlar tüm dünyada yaygın şekilde görülmektedir. Yılan familyasında binlerce tür yılan bulunmaktadır. Bunların arasında zehirli yılanlar olduğu gibi, zehirsiz yılan türleri de vardır. Bazıları avını zehirleyerek öldürür, bazıları da boğarak ya da ok gibi avına sağlanarak, avlanırlar. Yılan türlerinin avlanma şekli genellikle zehirli olmaları ve iri boyutlu olmalarıyla şekillenir. Yılanlar zehirledikleri avlarının kokusunu dilleriyle takip ederek, ölülerini yerler. Büyük cüsseli olanlar ise, büyük avlarını yerlerken nefes borularını ağızdan dışarıya çıkarıp nefes alır. Çoğu yılan türünde avını yerken kullandıkları ve nefessiz kalmamalarını sağlayan hava depoları bulunmaktadır. Karanlık ya da aydınlık fark etmez, avcılık yılanın doğasında vardır. Kokusunu takip ettikleri avlarını bulurlar. Zehirsiz olan türlerin bile, avlarını sindirmelerine yarayan, güçlü sindirim sıvıları bulunur. Avcı yılanların bazılarını incelersek;  Avcı yılanlarda engerek yılanı yetişkin bir insanı 6 saatin içinde öldürebilir. Zehri mide bulantısına ve avının konuşamamasına neden olur. Eğer müdahale edilmezse, kurban kalp yetmezliğinden ölebilir. Oldukça tehlikeli bir yılan türüdür. Zehir kurbanın kanına karıştığından, nefes alamama sorunu ve felç gelişir. Genellikle Avustralya bölgesinde yaşam sürerler. Şişman bir gövdeye, üçgen biçiminde bir kafaya sahiptir. Çalılıklar arasında yaşam sürer, renkli parlak kuyruğunu tuzak şeklinde kullanır. Yanına bir kuş ya da kertenkele gibi bir av yaklaştığında, hemen kuyruğu dikleşir. Kurtçuk ya da tırtılı andırır. Sağır olan engerek yılanları yirmi salise içinde saldırıya geçer. Dişleri ise dışa dönük olur. Tehlikeli durumda kaçmak yerine uygun yere saklanmayı tercih eder. Kurbanına sadece bir kere saldırır.
A- Taipan yılanı Bu yılan türü Avustralya'da bulunan en uzun yılandır. Bunun iki türü bulunmaktadır. B unlar illan ve sahil taipan yılanıdır. Kıtanın doğusunda ve kuzey bölümlerinde oldukça fazla sayıda bulunurlar. Yaklaşık 3 metre boyunda olan yılanların Çince dilindeki anlamı büyük patrondur. Tün dünyada bulunan karasal yılanların içinde en güçlü olanıdır. Zehrinin bir toplu iğne başı kadarı, yaklaşık bin tane fareyi öldürebilir. İnsanları fazla sevmezler, genellikle nüfusun az olduğu yerlerde yaşarlar. Kahverengi olanları ise, insanlara yakın yerlerde olduklarından daha fazla zarar verirler. Tehlikede hissettikleri zaman S harfini andıran şekillerini alırlar. Bu yılanlar iyi bir avcı olup, her yerde yaşayabilir.
B- Anakonda yılanı Bu yılanlar genellikle 3 metre olsalar da, 10 metre ve üzeri olanlara da rastlanmıştır. Amazon bölgesinde görülen bu yılanlar 160 kg kadar ağırlığa sahip olabilirler. Bunlarda boa yılanlarının yaptığı gibi avlarını ısırır ya da boğar. İnsanlar açısından en tehlikeli olan türler arasında kabul edilir.
C- Bayağı Yeşil Yılan Bu yılan türleri de, yaşadıkları bölgelerde oldukça başarılı avcılardan biridir.
D- Kara Mamba Yılanı Bunlar dünyanın en tehlikeli yılan türleri arasındadır. Afrika yerlileri bu yılanlara taparlar. Normal deri rengi grimsi olmasına rağmen, ağzının içi kara olduğundan, bu isimle anılırlar. Yılanların zehri yüzde yüz öldürücüdür. Salgıladığı zehirle 100 kişinin ölümüne neden olabilir. Yılanlar oldukça iyi avcılardır. Bunlar yaklaştığında herhangi bir şey duymaz, görmez ve bilmezsiniz. Bir anda ortaya çıkarak, avını zehirler, boğar ya da ısırır. Özellikle avcı yılanların yaşadığı bölgelerde her yıl insanlar bile bunların kurbanı olmaktadır.
Çift Başlı Yılanlar: Bazı genetik problemlerden oluşan bu durum milyonda bir görülmektedir. Yumurtadan çıkan yavru yılanların çift başlı olanlarından çok azı hayatta kalabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre tam olarak gelişmeden ölürler. Çift başlı yılanların cinsiyetlerinin genelinin erkek olduğu yapılan araştırmalara göre bilinmektedir. Yılanların vücudu normal bir yılan gibi olup, diğer bütün organları aynı olmaktadır. Doğa da çok rastlanan bu durum, hemen hemen bütün canlılarda olan bir durumdur. Ülkemizde de çift başlı yılan yakalanıp haber olmuştur. Çift başlı yılanlar, yılan başlarından bir tanesi herhangi bir darbe alarak öldüğünde, vücudun diğer organları da duracağından, diğer başında çok kısa bir sürede ölecektir. Çift başlı yılan bütün yılan cinslerinde görülmektedir. Coğrafi olarak normal yılanların yaşadığı her yerde yaşadığı görülmüştür. Sıcağı çok sever. bu yılanlar birçok hikayeye ve efsaneye konu olan yılanları görenler şaşırıyor. Bu tür yılanlar görülerek yakalandığı zaman, hayvanat bahçesine konularak insanların daha çok görmeleri sağlanmaktadır.
Kobra yılanı: Hindistan, Güney Asya ve Afrika gibi sıcak iklimin hüküm sürdüğü yerlerde yaşar. Kobragiller familyasına ait olan ve en fazla bilinen kobra yılanları kral kobra, Asya kobrası, tüküren kobra ve Mısır kobrasıdır. Bu yılan türlerinin en bilinen özellikleri boyunlarını dikerek yayvan hale getirmeleri ve kandil şeklini almalarıdır. Genellikle 1,6-3 metre kadar boyları olur. Oldukça zehirli olan yılanların çenelerinin ön tarafında kısa boylu zehir dişleri olur. Zehir etkisi sinir sistemini felç ederek etkili olur. Kurbanının ölümü kalbin atışını ya da diyaframın hareketlerini kontrol eden sinirlerin felç olmasıyla olur. Bu yılanların insanlar tarafından rahatsız edilmesi halinde, ilk hareketleri kaçmak olur. Fakat sıkıştırıldıklarında kendilerini savunmaya geçerek saldırırlar. Kendilerine has şekli aldıklarında, ön kaburga kemikleri şemsiye gibi yukarıya ve öne doğru açılır, boynunun alt kısmındaki deri iyice gerilir. Bu şekilde boynunun alt kısmını genişleten tüm Afrika ve Asya yılanlarına kobra denilmesine rağmen, gerçek kobra yılanı "naja" cinsi olanlardır. Bugüne kadar bilinen Ortadoğu bölgesinde 2 adet, Asya'nın güneydoğusunda 1 adet ve Afrika'da 5 adet kobra türü vardır.
A- Asya kobrası ( Naja naja ): Bu kobralar gözlüklü kobra ve Hint kobrası olarak ta tanınır. Daha çok Filipinlerde, Hindistan, Tayvan, Güney Çin ve Güneydoğu Asya bölgelerinde yaşam sürerler. Büyüdüklerinde 1,3-1,6 metre uzunluğunda olurlar. Renkleri bölgesel olarak farklılık gösterebilir. Bazı bölgelerde daha koyu renkte kobralar, bazı yerlerde çizgili, benekli ve açık renkli  olabilir. Kemirgenlerle beslenen Asya kobrası, genellikle farelerin bulunduğu yaşam alanlarında görülür. Bu nedenle diğer türlere göre daha fazla ölüme neden olurlar. Bu bölgelerde yaşayan insanlar kobranın tehlikeli zehrine maruz kalırlar. Yılan oynatan kişiler daha çok bu kobra türünü tercih ederler.
B- Kral kobra ( Naja hannatı ): Bu kobralar genellikle 5,5 metre boyunda, 9 kg ağırlığında olur. Yılan türleri arasında yuva yapan tek tür kral kobradır. Dişiler yaklaşık 46 cm yüksekliği olan, yaprak ve otlarla iki katlı yuva yapar. Bunun alt katına yumurtalarını bırakır. Kuluçka dönemi olduğunda, üst katta bizzat dişi kobra bekçilik yapar. Bu kobra türü de yılan yer. Kobralar halka açık yerlerde fazla yaşamadığından, genellikle insanları ısırmazlar. Ancak herhangi bir ısırma halinde panzehir verilmediğinde, kurban bir saat bile hayatta kalamaz.
C- Mısır kobrası ( Naja haje ): Bu kobralar kurak tropikal iklimlerde yaşarlar. Boyları 2,6 metre kadar olabilir. Renkleri açık kahverengi ve siyah tonlarında olur. Sırt bölgesinde sarı renk bulunan bu kobraların zehirleri oldukça kuvvetlidir. Isırdığı kurbanını 10 dakika içinde öldürebilir. Bunlar eskiden Mısırlıların kutsal yılanı olarak ünlenmiştir.
D- Tüküren kobra ( Naja nigricdlis ): Bu kobralar Afrika kıtasında kurak yerlerde yaşar. Boyları 2-2,3 metre kadar olabilir. Bu türler düşmanlarını genellikle savunma amacıyla ısırmaz. Düşmanlarına oluklu zehir dişleriyle zehrini fışkırtır. Bunu 2-3 metre uzağa kadar atabilir. Bu yılanların zehir kesecikleri ile zehir dişleri arasındaki açıklık diğer kobralara göre daha fazla olur. Zehrini belirli bir basınçla karşısındakinin gözlerine doğru fışkırtır. Arka arkaya 12-20 defa zehir atabilir. Bu insanların cildine zarar vermese de, gözlere geldiğinde su ya da sütle yıkanmalıdır. Aksi halde körlük gibi ciddi etkiler yapar. Fare gibi canlıları öldürmeye yeterli olur. Köpekler ise kısmen körlük yaşayabilir.
Yılan türlerini genel başlıklarda toplayacak olursak; Beyaz yılanlar, Avcı yılanlar, Çift başlı yılanlar, Kobra yılanları, Dev yılanlar, Katil yılanlar, Boz Yılan, Kuyruklu yılan, İnsan yiyen yılan, Sarı yılan, siyah yılan, Su yılanı olarak sayabiliriz.
Yukarıdaki yazılanların kaynağı vikipedi ve yılan gen tr

Gelelim yazımızın ana konusuna araştırmalara göre bir yılan bazı durumlarda değişkenlik olsada tam 3 yıl uyuyabiliyormuş.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder