9/14/2021

Kuran Surelerinin 20. Ayetleri Türkçe

  Hiç yorum yok
Kuran Surelerinin 20. Ayetleri Türkçe
Kur'an-ı Kerim Bakara Suresinin 20. Ayeti
Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini aydınlatınca ışığında yürüyorlar, karanlıklar üzerlerine çökünce de dikilip kalıyorlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini alıverirdi. Şüphe yok ki, Allah her şeye gücü yetendir.

Kur'an-ı Kerim Âl-i İmrân Suresinin 20. Ayeti
Buna karşı seninle tartışmaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü İslam ile tertemiz Allah'a tuttum, bana uyanlar da." O kitap verilenlerle verilmeyen ümmilere de ki: "Siz İslam'ı kabul ettiniz mi?" Eğer kavgayı kesip İslam'a girerlerse doğru yolu tutmuşlardır. Yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğdir; Allah o kulları görüyordur.

Kur'an-ı Kerim Nisâ Suresinin 20. Ayeti
Eğer bir eşinizi boşayıp yerine başka bir eş almak istiyorsanız, önceki eşinize yüklerle mehir vermiş olsanız bile içinden hiçbir şey geri almayın. Ne diye alacaksınız, bir iftira ederek ve açık günah yüklenerek mi?

Kur'an-ı Kerim Mâide Suresinin 20. Ayeti
Bir zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimeti düşünün; çünkü O, içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yaptı ve alemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.

Kur'an-ı Kerim En’âm Suresinin 20. Ayeti
Kendilerine kitap verdiğimiz milletlerin bilginleri, Peygamber'i kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerine yazık edenler ancak iman getirmezler.

Kur'an-ı Kerim A’râf Suresinin 20. Ayeti
Derken şeytan, kendilerine örtülmüş olan ayıp yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve: "Rabbiniz size bu ağacı yalnızca birer melek olmamanız yahut ölümsüzlüğe kavuşmamanız için yasak etti." dedi.

Kur'an-ı Kerim Enfâl Suresinin 20. Ayeti
Ey iman edenler, Allah'a ve Resulüne itaat edin. İşitip durduğunuz halde ondan yan bükmeyin!

Kur'an-ı Kerim Tevbe Suresinin 20. Ayeti
İman edip hicret etmiş ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmiş kimseler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler ve işte muradına erenler onlardır.

Kur'an-ı Kerim Yûnus Suresinin 20. Ayeti
Bir de: "Ona Rabbinden bambaşka bir mucize indirilse ya!" diyorlar. Sen de de ki: "Gayb ancak Allah'a aittir! Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!"

Kur'an-ı Kerim Hûd Suresinin 20. Ayeti
Bunlar, yeryüzünde aciz bırakacak değillerdir, kendilerini Allah'tan kurtaracak bir kayırıcıları da yoktur. Onlara azap katlanacaktır. Onlar hem işitmeye tahammül edemiyorlardı hem de görmüyorlardı.

Kur'an-ı Kerim Yûsuf Suresinin 20. Ayeti
Onu ucuz bir fiyatla birkaç dirheme sattılar. Onu yanlarında tutmaya isteksiz bulunuyorlardı.

Kur'an-ı Kerim Ra’d Suresinin 20. Ayeti
Onlar ki, Allah'a verdikleri sözü yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar.

Kur'an-ı Kerim İbrahim Suresinin 20. Ayeti
Ve Allah' a göre bu önemli bir şey değildir.

Kur'an-ı Kerim Hicr Suresinin 20. Ayeti
Orada size ve sizin rızıklarını vermediğiniz kimselere geçim yolları sağladık.

Kur'an-ı Kerim Nahl Suresinin 20. Ayeti
Allah'tan başka yalvardıkları ise, hiçbir şey yaratamazlar, zaten kendileri yaratılıp duruyorlar.

Kur'an-ı Kerim İsrâ Suresinin 20. Ayeti
Hepsine, onlara da onlara da Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin verişi yasak değildir.

Kur'an-ı Kerim Kehf Suresinin 20. Ayeti
Çünkü sizi ellerine geçirirlerse muhakkak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler. O zaman asla kurtuluşa eremezsiniz."

Kur'an-ı Kerim Meryem Suresinin 20. Ayeti
Meryem: "Benim nasıl bir oğlum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmadı; ben bir kahpe de değilim!" dedi.

Kur'an-ı Kerim Tâ-Hâ Suresinin 20. Ayeti
Bıraktı onu, bir de ne görsün o, bir yılan olmuş koşuyor!

Kur'an-ı Kerim Enbiyâ Suresinin 20. Ayeti
Gece gündüz O'nu tesbih ederler, usanmazlar.

Kur'an-ı Kerim Hac Suresinin 20. Ayeti
Bununla karınlarındaki ve derileri eritilir.

Kur'an-ı Kerim Mü’minûn Suresinin 20. Ayeti
Bir de Tur-i Sina'da yetişen bir ağaç ki, hem yağ hem de yiyenlere bir katık ile biter.

Kur'an-ı Kerim Nûr Suresinin 20. Ayeti
Ya üzerinizde Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı; bir de Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı!.

Kur'an-ı Kerim Furkân Suresinin 20. Ayeti
Biz, senden önce de peygamberleri başka türlü göndermedik, kuşkusuz onlar da yemek yiyorlar ve çarşılarda yürüyorlardı. Bir de kiminizi kiminize bir imtihan aracı yaptık ki, bakalım sabredecek misiniz? Rabbin, herşeyi hakkıyla görendir.

Kur'an-ı Kerim Şu’arâ Suresinin 20. Ayeti
(Musa) dedi ki: "O işi o zaman yaptım, şaşkınlardandım.

Kur'an-ı Kerim Neml Suresinin 20. Ayeti
Bir de kuşları denetledi ve: "Bana ne oluyor, Hüdhüd'ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?

Kur'an-ı Kerim Kasas Suresinin 20. Ayeti
Şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve: "Ey Musa, haberin olsun, ileri gelenler seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar; hemen çık git, ben senin iyiliğini isteyenlerdenim." dedi.

Kur'an-ı Kerim Ankebût Suresinin 20. Ayeti
De ki: "Yeryüzünde bir gezinin de bakın O'nun yaratma işini başlangıçta nasıl yaptığına; sonra da Allah, neş'e-i uhra'yı (son yapışı) inşa edecektir." Şüphesiz Allah, herşeye gücü yetendir.

Kur'an-ı Kerim Rûm Suresinin 20. Ayeti
Yine O'nun sizi topraktan yaratması (yüce kudretine delalet eden) ayetlerindendir ki, sonra da siz şimdi bir beşersiniz, yayılıp duruyorsunuz.

Kur'an-ı Kerim Lokmân Suresinin 20. Ayeti
Görmediniz mi Allah zülcelal göklerde ve yerde ne varsa, hepsini sizin emrinize vermiş, açık ve gizli olarak nimetlerini üzerinize yağdırmaktadır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor.

Kur'an-ı Kerim Secde Suresinin 20. Ayeti
Ama fasıklık etmiş olanların barınakları ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya geri çevrilirler ve kendilerine: "Haydi tadın o ateşin yalanlayıp durduğunuz azabını!" denir.

Kur'an-ı Kerim Ahzâb Suresinin 20. Ayeti
Müttefik düşman birliklerinin gitmediğini sanıyorlar. Eğer o birlikler bir daha gelecek olsa, çölde bedevi Araplar içinde yer alıp, sizin haberlerinizden sormayı arzu ederler, içinizde kalacak olsalar da sadece pek az harp ederler.

Kur'an-ı Kerim Sebe Suresinin 20. Ayeti
Yine andolsun ki, iblis onlar aleyhindeki tahminini gerçekten doğru buldu da içlerinde müminlerden ibaret bir gruptan başkası ona uydular.

Kur'an-ı Kerim Fâtır Suresinin 20. Ayeti
ne karanlıklar ile aydınlık,

Kur'an-ı Kerim Yâsîn Suresinin 20. Ayeti
o sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve dedi ki: "Ey hemşerilerim, uyun o gönderilen elçilere!

Kur'an-ı Kerim Sâffât Suresinin 20. Ayeti
"Eyvah bizlere! Bu o ceza günüdür." derler.

Kur'an-ı Kerim Sâd Suresinin 20. Ayeti
Hem mülkünü güçlendirmiş, hem de kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

Kur'an-ı Kerim Zümer Suresinin 20. Ayeti
Fakat o Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan kat kat yapılmış odalar ve balkonlu köşkler vardır. Bu Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez.

Kur'an-ı Kerim Mü’min Suresinin 20. Ayeti
Allah, hakkı yerine getirir. Onların O'ndan başka yalvardıkları ise, hiçbir şeyi yerine getiremezler. Çünkü Allah'tır hakkıyla işiten, gören.

Kur'an-ı Kerim Fussilet Suresinin 20. Ayeti
Hatta ona vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri neler yaptıkları konusunda aleyhlerine şahitlik ederler.

Kur'an-ı Kerim Şurâ Suresinin 20. Ayeti
Her kim ahiret ekimi isterse, onun ekinini artırırız; her kim de dünya ekimini isterse, ona da ondan veririz, ama ahirette ona hiç bir nasip yoktur.

Kur'an-ı Kerim Zuhruf Suresinin 20. Ayeti
Bir de dediler ki: "Rahman dileseydi biz onlara tapmazdık." Bu hususta onların bir bilgileri yoktur, sadece atıyorlar.

Kur'an-ı Kerim Duhân Suresinin 20. Ayeti
ve haberiniz olsun ki ben, sizin beni taşlamanızdan Rabbim ve Rabbinize sığınmışımdır.

Kur'an-ı Kerim Câsiye Suresinin 20. Ayeti
Kur'an-ı Kerim Bu (Kur'an) basiret nurları (insanların kalp gözünü açan bir nur) ve kesin bilgi edinecek bir kavim için de hidayet ve rahmetin ta kendisidir.

Kur'an-ı Kerim Ahkâf Suresinin 20. Ayeti
İnkar edenler ateşin karşısına çıkarılacakları gün şöyle denir: "Siz, bütün güzel nimetterinizi dünya hayatınızda giderdiniz ve onlarla sefa sürdünüz. Artık bugün, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladığınız için ve dinden çıkıp fasık olmanız yüzünden aşağılayıcı bir azapla cezalandırılacaksınız!"

Kur'an-ı Kerim Muhammed Suresinin 20. Ayeti
İman edenler: "Bir sure indirilseydi?" diyorlar. Ancak kesin hükümlü bir sure indirilip onda savaş anılınca kalplerinde bir hastalık bulunanların tıpkı ölüm baygınlığında olan kimsenin bakışı misali sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

Kur'an-ı Kerim Fetih Suresinin 20. Ayeti
Allah, size bir çok ganimetler va'd buyurdu, onları alacaksınız. Şimdilik bunu size peşin verdi ve sizden o insanların ellerini çekti ki inananlara bir delil olsun ve sizi doğru bir caddeye çıkarsın.

Kur'an-ı Kerim Kâf Suresinin 20. Ayeti
Ve Sur üfürüldüğünde ki, işte o tehdit günüdür.

Kur'an-ı Kerim Zâriyât Suresinin 20. Ayeti
Yeryüzünde inanç sahipleri için birçok ibretler vardır;

Kur'an-ı Kerim Tûr Suresinin 20. Ayeti
sıra sıra dizilmiş çok güzel koltuklara yaslanarak; kendilerine güzel, iri gözlü hurileri de eş etmişizdir.

Kur'an-ı Kerim Necm Suresinin 20. Ayeti
Üçüncü olarak da öteki Menat'ı?

Kur'an-ı Kerim Kamer Suresinin 20. Ayeti
İnsanları, kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yoluyordu.

Kur'an-ı Kerim Rahmân Suresinin 20. Ayeti
aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar;

Kur'an-ı Kerim Vâkı’a Suresinin 20. Ayeti
Meyve beğendiklerinden,

Kur'an-ı Kerim Hadîd Suresinin 20. Ayeti
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve aranızda bir övünme, mal ve evlad da bir çokluk yarışından ibarettir. Bu tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, rençberleri imrendirir; sonra heyecana gelir, bir de görürsün sararmışdır, sonra da çörçöp olur! Ahrette ise şiddetli bir azap, bir de bir bağışlama ve hoşnutluk vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir yararlanmadan başka birşey değildir!

Kur'an-ı Kerim Mücâdele Suresinin 20. Ayeti
Allah'a ve peygamberine hudud yarışına (onların koyduğu sınırlardan başka sınırlar koymağa) kalkanlar, en alçaklar arasındadırlar.

Kur'an-ı Kerim Haşr Suresinin 20. Ayeti
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler, hep muratlarına ermişlerdir.

Kur'an-ı Kerim Mülk Suresinin 20. Ayeti
Ya da kim oluyor sizin Rahman'dan başka (yardım beklediğiniz) şu ordularınız ki, sizi kurtarsın? Kafirler ancak bir aldanış içindedirler.

Kur'an-ı Kerim Kalem Suresinin 20. Ayeti
Sabaha kadar o bağ sırıma (biçilmiş tarlaya) dönmüştü.

Kur'an-ı Kerim Hâkka Suresinin 20. Ayeti
Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim."

Kur'an-ı Kerim Me’âric Suresinin 20. Ayeti
Fenalık dokununca mızıkçı,

Kur'an-ı Kerim Nûh Suresinin 20. Ayeti
Ondan (açılan) geniş geniş yollarda gidesiniz diye.

Kur'an-ı Kerim Cin Suresinin 20. Ayeti
De ki: "Ben ancak Rabbime dua ederim ve O'na hiçbir ortak koşmam."

Kur'an-ı Kerim Müzzemmil Suresinin 20. Ayeti
Gerçekten Rabbin biliyor ki sen, muhakkak gecenin üçte ikisine yakınını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçiriyorsun, beraberinde bulunan bir grup da (böyle yapıyor). Oysa geceyi, gündüzü Allah takdir eder. Sizin bundan ötesini başaramayacağınızı bildiği için size lütuf ile muamelede bulundu. Bundan böyle Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun; O, içinizden hastaların olacağını, diğer bir kısmının Allah'ın lütfundan bir kar aramak üzere yeryüzünde yol tepeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bilmektedir; O halde o (Kur'an)dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a karz-ı hasen verin! Kendi hesabınıza hayır olarak ne (iyilik) yapıp gönderirseniz, onu Allah yanında daha hayırlı ve karşılık olarak daha büyük bulacaksınız. Allah'tan bağışlanma dileyin! Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Kur'an-ı Kerim Müddessir Suresinin 20. Ayeti
Sonra (yine) kahrolası nasıl ölçüp biçti!

Kur'an-ı Kerim Kıyâmet Suresinin 20. Ayeti
Hayır, hayır! Siz peşini (geçici dünyayı) seviyorsunuz.

Kur'an-ı Kerim İnsan Suresinin 20. Ayeti
Gördüğün zaman orada bol bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Kur'an-ı Kerim Mürselât Suresinin 20. Ayeti
Yaratmadık mı sizi hor bir sudan?

Kur'an-ı Kerim Nebe’ Suresinin 20. Ayeti
Dağlar yürütülmüş, bir serap olmuştur.

Kur'an-ı Kerim Nâzi’ât Suresinin 20. Ayeti
Vardı ona, o büyük mucizeyi gösterdi.

Kur'an-ı Kerim Abese Suresinin 20. Ayeti
Sonra ona kolaylaştırdı yolunu.

Kur'an-ı Kerim Tekvîr Suresinin 20. Ayeti
O elçi, pek güçlü, Arş'ın sahibinin katında itibarlıdır.

Kur'an-ı Kerim Mutaffifîn Suresinin 20. Ayeti
O yazılmış bir kitaptır!

Kur'an-ı Kerim İnşikâk Suresinin 20. Ayeti
O halde onlara ne oluyor ki, iman etmezler.

Kur'an-ı Kerim Bürûc Suresinin 20. Ayeti
Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.

Kur'an-ı Kerim Ğâşiye Suresinin 20. Ayeti
Yere ki, nasıl yayılmış?

Kur'an-ı Kerim Fecr Suresinin 20. Ayeti
Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki, yığmacasına!

Kur'an-ı Kerim Beled Suresinin 20. Ayeti
Üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacak.

Kur'an-ı Kerim Leyl Suresinin 20. Ayeti
Ancak yüceler yücesi Rabbinin rızasını aramak için verir.
Kaynağımız: kuranmeali adresidir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder