9/14/2021

Kuran Surelerinin 13. Ayetleri Kuranın 13. Ayetleri Türkçe

  Hiç yorum yok
Kuran Surelerinin 13. Ayetleri Kuranın 13. Ayetleri Türkçe
Kur'an-ı Kerim Bakara Suresinin 13. Ayeti
13- Yine bunlara: "İnsanların inandıkları gibi inanın." dendiği zaman: "Biz de o budalaların inandıkları gibi mi inanalım?" derler. Doğrusu budala kendileridir, fakat bilmezler.

Kur'an-ı Kerim Âl-i İmrân Suresinin 13. Ayeti
13- Şüphesiz çarpışan iki topluluğun durumunda size bir ibret vardı. Bir topluluk Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri de kafirdi ve onları göz göre göre kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da yardımıyla dilediğini kuvvetlendiriyordu. Elbette gören göze sahip olanlara bunda şüphesiz bir ders vardır.

Kur'an-ı Kerim Nisâ Suresinin 13. Ayeti
13- İşte bütün bu hükümler, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Her kim Allah'a ve O'nun peygamberine itaat ederse, Allah onu içlerinde sonsuza dek oturmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Bu ise büyük kurtuluştur!

Kur'an-ı Kerim Mâide Suresinin 13. Ayeti
13- Sonra bu sözleşmelerini bozmaları yüzünden, Biz onları lanetledik ve kalplerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri yerlerinden oynatarak değiştirirler, uyarıldıkları gerçeklerden paylarını almayı unuttular. İçlerinden pek azı dışında, onlardan sürekli bir hainlik görürsün, yine de sen, onları affet ve aldırma! Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.

Kur'an-ı Kerim En’âm Suresinin 13. Ayeti
13- Oysa gecede, gündüzde barınan herşey O'nundur. İşiten ve bilen ancak O'dur.

Kur'an-ı Kerim A’râf Suresinin 13. Ayeti
13- Allah: "Hemen in oradan, orada büyüklük taslamak ne haddine, haydi çık; çünkü sen alçaklardansın!" buyurdu.

Kur'an-ı Kerim Enfâl Suresinin 13. Ayeti
13- Çünkü onlar Allah ve peygamberine karşı geldiler. Kim Allah'a ve peygamberine karşı gelirse, bilsin ki Allah'ın azabı şiddetlidir.

Kur'an-ı Kerim Tevbe Suresinin 13. Ayeti
13- Yeminlerini bozup peygamberi yurdundan çıkarmayı tasarlayan bir toplulukla savaşmaz mısınız? Hem de ilk önce onlar size saldırmaya başlamışken; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mü'minseniz, daha önce Allah'tan korkmalısınız!

Kur'an-ı Kerim Yûnus Suresinin 13. Ayeti
13- Andolsun ki, Biz sizden önceki yüzyılların nesillerini, kendilerine peygamberleri açık deliller ile geldikleri halde, zulmettikleri ve iman etme ihtimalleri kalmadığı vakit helak ettik. İşte suçlu kavimleri böyle cezalandırırız.

Kur'an-ı Kerim Hûd Suresinin 13. Ayeti
13- Yoksa: "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Öyle ise, haydi onun gibi uydurma on sure getirin ve Allah'tan başka gücünüzün yettiğini de çağırın, eğer doğru söylüyorsanız bunu yapın."

Kur'an-ı Kerim Yûsuf Suresinin 13. Ayeti
13- Babası: "Onu götürmeniz, beni mutlaka üzer ve korkarım, onu kurt yer, haberiniz olmaz!" dedi.

Kur'an-ı Kerim Ra’d Suresinin 13. Ayeti
13- Gök gürültüsü O'na hamd ile tesbih eder; melekler de korkusundan. Yıldırımlar gönderir de onunla dilediğini çarpar; onlar ise Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Oysa O'nun gücü çok şiddetlidir.

Kur'an-ı Kerim İbrahim Suresinin 13. Ayeti
13- İnkar edenler de peygamberlerine dediler ki: "Ya mutlaka sizi toprağımızdan çıkaracağız yahut milletimize dönersiniz!" Rableri de onlara şöyle vahyetti: "Kesinlikle zalimleri helak edeceğiz;

Kur'an-ı Kerim Hicr Suresinin 13. Ayeti
13- Geçmiş milletlerin başına gelenler önlerinde geçmişken yine de ona iman etmezler.

Kur'an-ı Kerim Nahl Suresinin 13. Ayeti
13- Daha yeryüzünde türlü renklerle yarattığı neler var sizin için. Elbette bunda derin düşünenler için bir ibret vardır.

Kur'an-ı Kerim İsrâ Suresinin 13. Ayeti
13- Her insanın da kuşunu (nasibini) boynunda kendine takmışızdır. Onun önüne kıyamet günü kendisini şöyle karşılayacak açık bir kitap çıkarırız:

Kur'an-ı Kerim Kehf Suresinin 13. Ayeti
13- Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık.

Kur'an-ı Kerim Meryem Suresinin 13. Ayeti
13- Hem de katımızdan yumuşak bir kalplilik ve bir temizlik verdik ona. O, çok takva sahibi biri idi.

Kur'an-ı Kerim Tâ-Hâ Suresinin 13. Ayeti
13- Ve Ben, seni seçtim; şimdi vahyedileni dinle!

Kur'an-ı Kerim Enbiyâ Suresinin 13. Ayeti
13- Yok tepinmeyin, dönün içinde şımartıldığınız nimetlere ve yurtlarınıza ki, sorguya çekileceksiniz! dedik.

Kur'an-ı Kerim Hac Suresinin 13. Ayeti
13- Herhalde o, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor; o ne kötü koruyucu, o ne kötü yardak (yoldaş)!

Kur'an-ı Kerim Mü’minûn Suresinin 13. Ayeti
13- Sonra onu, oturaklı bir karargahta bir nutfe (tohum) yaptık.

Kur'an-ı Kerim Nûr Suresinin 13. Ayeti
13- Ona dört şahit getirselerdi ya, madem ki şahit getiremediler, o halde onlar Allah katında yalancılardan ibarettirler.

Kur'an-ı Kerim Furkân Suresinin 13. Ayeti
13- Ve çatılıp çatılıp onun dar bir yerine atıldıkları zaman, orada "yetiş ey helak (bizi kurtar)" diye helake haykırırlar!

Kur'an-ı Kerim Şu’arâ Suresinin 13. Ayeti
13- ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harun'a da peygamberlik ver!

Kur'an-ı Kerim Neml Suresinin 13. Ayeti
13- Bu şekilde ayetlerimiz, hakikatı gözlerine sokarak onlara vardığı vakit: "Bu apaçık bir büyüdür!" dediler.

Kur'an-ı Kerim Kasas Suresinin 13. Ayeti
13- Böylece Biz, Musa'yı annesine geri verdik ki, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın va'dinin kesinlikle gerçek olduğunu bilsin diye; fakat çokları bilmezler.

Kur'an-ı Kerim Ankebût Suresinin 13. Ayeti
13- Gerçek şu ki, onlar mutlaka kendi ağırlıklarını ve o ağırlıklarıyla birlikte daha birçok ağırlıkları yüklenecekler, kesinlikle ettikleri iftiradan kıyamet gününde sorguya çekileceklerdir.

Kur'an-ı Kerim Rûm Suresinin 13. Ayeti
13- Ortak koştuklarından kendilerine şefaat edenler de bulunmaz. Ortaklarını da inkar etmişlerdir.

Kur'an-ı Kerim Lokmân Suresinin 13. Ayeti
13- Hani Lokman da oğluna öğüt vererek demişti: "Yavrum! Allah'a ortak koşma; çünkü ortak koşmak büyük bir zulümdür!

Kur'an-ı Kerim Secde Suresinin 13. Ayeti
13- Eğer dilemiş olsaydık, herkese hidayetini verirdik; fakat tarafımdan şu söz verildi: "Elbette ve elbette cehennemi bütün cin ve insanlardan dolduracağım!"

Kur'an-ı Kerim Ahzâb Suresinin 13. Ayeti
13- O vakit bunlardan bir grup: "Ey Yesrip (Medine) halkı sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da peygamberden izin istiyor, "evlerimiz gerçekten açıktır." diyorlardı; halbuki, açık değildi, sırf kaçmak istiyorlardı.

Kur'an-ı Kerim Sebe Suresinin 13. Ayeti
13- Onlar, ona mihraplar, heykeller, havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın! Kullarım arasında şükreden azdır.

Kur'an-ı Kerim Fâtır Suresinin 13. Ayeti
13- Geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı emrine amade etmiştir. Her biri belirlenmiş bir vakte, mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördüklerinizi yapan Allah Rabbinizdir, mülk O'nundur. O'ndan başka çağırdıklarınız ise, bir çekirdek zarını bile idare edemezler.

Kur'an-ı Kerim Yâsîn Suresinin 13. Ayeti
13- Ve onlara o şehir halkını örnek ver. Hani oraya o gönderilen elçiler varmıştı.

Kur'an-ı Kerim Sâffât Suresinin 13. Ayeti
13- Uyarıldıklarında da düşünmüyorlar.

Kur'an-ı Kerim Sâd Suresinin 13. Ayeti
13- Semud, Lut ve Eykeliler de... işte o partililer bunlardır.

Kur'an-ı Kerim Zümer Suresinin 13. Ayeti
13- De ki: "Rabbime isyan edersem büyük bir günün azabından korkarım."

Kur'an-ı Kerim Mü’min Suresinin 13. Ayeti
13- Size ayetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indiren O'dur. Fakat, ancak gönül veren anlar.

Kur'an-ı Kerim Fussilet Suresinin 13. Ayeti
13- Bunun üzerine yine başlarını çevirirlerse, o zaman de ki: "Size Ad ve Semud'u (çarpan) yıldırım gibi bir yıldırım haber veriyorum."

Kur'an-ı Kerim Şurâ Suresinin 13. Ayeti
13- O, size dinde Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi ve İbrahim, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi de kanun kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin! Bu davet ettiğin iş müşriklere ağır geldi. Allah, ona dilediklerini seçecek ve kendine yüz tutanları (yönelenleri) de ona hidayetle eriştirecektir.

Kur'an-ı Kerim Zuhruf Suresinin 13. Ayeti
13- Ki, sırtlarına kurulasınız sonra üzerlerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Ne yücedir O Allah ki, bunu bizim hizmetimize vermiş; yoksa biz bunu yanaştıramazdık (kendimize boyun eğdiremezdik).

Kur'an-ı Kerim Duhân Suresinin 13. Ayeti
13- Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir peygamber geldi de,

Kur'an-ı Kerim Câsiye Suresinin 13. Ayeti
13- Göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden bir lütuf olarak size amade kıldı. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır.

Kur'an-ı Kerim Ahkâf Suresinin 13. Ayeti
13- Rabbimiz Allah'tır! deyip de sonra doğru gidenler var ya, onlara kesinlikle hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyecekterdir.

Kur'an-ı Kerim Muhammed Suresinin 13. Ayeti
13- Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok.

Kur'an-ı Kerim Fetih Suresinin 13. Ayeti
13- Her kim Allah'a ve peygamberine inanmazsa, bilsin ki, Biz kafirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.

Kur'an-ı Kerim Hucurât Suresinin 13. Ayeti
13- Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır.

Kur'an-ı Kerim Kâf Suresinin 13. Ayeti
13- Ad, Firavun ve Lut'un yurttaşları da.

Kur'an-ı Kerim Zâriyât Suresinin 13. Ayeti
13- Ateş üzerinde kıvranacaklan gün.

Kur'an-ı Kerim Tûr Suresinin 13. Ayeti
13- O gün onlar cehenneme bir kakılış kakılacak:

Kur'an-ı Kerim Necm Suresinin 13. Ayeti
13- Andolsun ki, o onu bir kez daha inişinde gördü;

Kur'an-ı Kerim Kamer Suresinin 13. Ayeti
13- Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık,

Kur'an-ı Kerim Rahmân Suresinin 13. Ayeti
13- şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

Kur'an-ı Kerim Vâkı’a Suresinin 13. Ayeti
13- Çoğu öncekilerden,

Kur'an-ı Kerim Hadîd Suresinin 13. Ayeti
13- O gün münafık erkeklerle, münafık kadınlar, iman edenlere şöyle diyecek: "Bize bakınız, nurunuzdan ışık alalım!" Denilecek ki: "Arkanıza dönün de bir nur araştırın." Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilmiştir; içi, rahmet ondadır, dışı ise o yönden azaptır.

Kur'an-ı Kerim Mücâdele Suresinin 13. Ayeti
13- Yoksa fısıltınızdan önce sadaka vermekten korktunuz mu? Madem ki, yapmadınız, Allah da size tevbe lütfetti, artık namaza devam edin, zekatı verin ve Allah'a ve peygamberine itaat edin! Allah her ne yaparsanız haberdardır.

Kur'an-ı Kerim Haşr Suresinin 13. Ayeti
13- Kesinlikle onların yüreklerinde sizin korkunuz Allah'ın korkusundan daha fazladır. Bu, onların anlayışsız bir topluluk olmalarındandır.

Kur'an-ı Kerim Mümtehine Suresinin 13. Ayeti
13- Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine gazap etmiş olduğu ve kabirlerdeki kafirlerin ümidini kestiği gibi ahiretten ümidini kesmiş olan bir topluluğu dost tanımayın!

Kur'an-ı Kerim Saff Suresinin 13. Ayeti
13- Seveceğiniz bir diğer (nimet) daha var; Allah'tan yardım ve yakın bir zafer! Müjdele müminleri!

Kur'an-ı Kerim Teğâbun Suresinin 13. Ayeti
13- Allah'tan başka tanrı yoktur. Onun için müminler yalnız Allah'a dayansınlar!

Kur'an-ı Kerim Mülk Suresinin 13. Ayeti
13- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün sinelerin özünü bilir.

Kur'an-ı Kerim Kalem Suresinin 13. Ayeti
13- zobu (kaba), sonra da takma (soysuzlukla damgalı),

Kur'an-ı Kerim Hâkka Suresinin 13. Ayeti
13- Çünkü Sur'a bir tek üfleme üflendiğinde,

Kur'an-ı Kerim Me’âric Suresinin 13. Ayeti
13- kendisini barındıran fasilesini (kabilesini)

Kur'an-ı Kerim Nûh Suresinin 13. Ayeti
13- Neden siz Allah için bir vakar ummazsınız?

Kur'an-ı Kerim Cin Suresinin 13. Ayeti
13- Doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik. Her kim O Rabbine iman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istila olunmak korkusu kalmaz.

Kur'an-ı Kerim Müzzemmil Suresinin 13. Ayeti
13- boğazda kalan bir yiyecek ve acı bir azap vardır.

Kur'an-ı Kerim Müddessir Suresinin 13. Ayeti
13- göz önünde oğulları,

Kur'an-ı Kerim Kıyâmet Suresinin 13. Ayeti
13- o gün insan, önce ve sonra yaptıkları ile ayıtılır.

Kur'an-ı Kerim İnsan Suresinin 13. Ayeti
13- Orada koltuklar üzerine yaslanmışlardır. Orada ne güneş görürler, ne de şiddetli soğuk;

Kur'an-ı Kerim Mürselât Suresinin 13. Ayeti
13- Ayırım gününe!

Kur'an-ı Kerim Nebe’ Suresinin 13. Ayeti
13- İçlerine parıl parıl parlayan bir kandil astık.

Kur'an-ı Kerim Nâzi’ât Suresinin 13. Ayeti
13- Fakat o zorlu bir kumandadır,

Kur'an-ı Kerim Abese Suresinin 13. Ayeti
13- Değerli sayfalarda,

Kur'an-ı Kerim Tekvîr Suresinin 13. Ayeti
13- cennet yaklaştırıldığında,

Kur'an-ı Kerim İnfitâr Suresinin 13. Ayeti
13- Şüphesiz ki, iyiler Naim (Cenneti) içindedirler.

Kur'an-ı Kerim Mutaffifîn Suresinin 13. Ayeti
13- Karşısında ayetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları!" dedi.

Kur'an-ı Kerim İnşikâk Suresinin 13. Ayeti
13- Çünkü o, ailesi içinde sevinçliydi.

Kur'an-ı Kerim Bürûc Suresinin 13. Ayeti
13- Çünkü yoktan var eden de, tekrar dirilten de odur.

Kur'an-ı Kerim Târık Suresinin 13. Ayeti
13- ki, o her halde keskin bir hükümdür.

Kur'an-ı Kerim A’lâ Suresinin 13. Ayeti
13- Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.

Kur'an-ı Kerim Ğâşiye Suresinin 13. Ayeti
13- yüksek kanepeler,

Kur'an-ı Kerim Fecr Suresinin 13. Ayeti
13- Onun için de Rabbin üzerlerine bir azap kamçısı yağdırdı.

Kur'an-ı Kerim Beled Suresinin 13. Ayeti
13- Esir bir boyun kurtarmak (bir köle azad etmek)

Kur'an-ı Kerim Şems Suresinin 13. Ayeti
13- Allah'ın elçisi onlara: "Allah'ın devesini ve onun sulanışını gözetin!" demişti.

Kur'an-ı Kerim Leyl Suresinin 13. Ayeti
13- Kuşkusuz sonu da Bizim önü de Bizim (ahiret de Bizimdir dünya da)!

Kur'an-ı Kerim Alak Suresinin 13. Ayeti
13- Baksana, yalanlar ve tersine giderse, iyi mi?
Kaynağımız: kuranmeali adresidir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder