12/15/2015

Arapça Anlamı Güzel N Harfiyle Başlayan Yeni Doğan Kız İsimleri

  Hiç yorum yok
Arapça Anlamı Güzel N Harfiyle Başlayan Yeni Doğan Kız İsimleri
En Güzel Manalı N Harfiyle Başlayan Yeni Doğmuş Kız Bebeklere İsim

Arapça olan kız isimlerinin Türkçe anlamı manası nedir aşağıda listelenmiştir. Günümüzde yeni doğan kız bebeklere dini açıdan daha çok tercih edilen kız bebek isimleri konmaktadır. N harfiyle başlayan kız bebek arapça isimleri ve anlamları...

Kız Bebekler İçin N Harfiyle Başlayan Arapça Hangi İsimler Var Manası Nedir?
NAİME: Güzel zarif kadın. Nazlı büyütülmüş kadın.
NAİRE: Ateş, alev, sıcaklık.
NÂDİRE: Seyrek, az, ender bulunur.
NACİYE: Necat bulan, kurtulan, selamete kavuşan. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
NABİA: Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan.
NABİYE: Ulu, şerefli kimse. Sonradan şair olan kimse. Haberci, haber veren.
NADİME: Pişmanlık duyan, pişman. Tevbe eden.
NADİYE: Bağırıp, çağıran, seslenen. Toplantı, meclis.
NAFİZE: Delen, delip geçen. İçeriye giren, işleyen. Tesir eden, sözü geçen.
NAĞME: Ahenk güzel ses.
NAHİRE: Ayın ilk günü ya da son gecesi.
NAİBE: Vekil, birinin yerine geçen.
NAİLE: Muradına eren, ermiş, ele geçiren.
NAKİBE: İnsan ruhu. Akıl.
NAKİYE: Temiz, pak. Çok ince, çok güzel, zarif.
NAKŞİDİL: Gönül resmi, gönül süsü.
NAMIKA: Yazıcı, katip, yazar
NAMİYE: Olma, yerden bitme kuvvetli, gelişme yetişme.
NÂSIHA: Nasihat eden, öğüt veren. Nasıh-ı Emin: Hz. Nuh (a.s.).
NASİBE: Dikili taş. Yollara nişan için dikilen taş.
NÂŞİDE: Şiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan.
NATIKA: Söyleyen konuşan. Düşünen. Bildiren, bildirici.
NÂZIME: Tanzim eden, düzenleyen. Sıra sıra, dizi dizi olan şey.
NAZİFE: Temiz, pak, nazik, zarif ve şık giyimli.
NAZİLE: Yukardan aşağıya inen. Bir yere konan, bir yerde konaklayan.
NAZİRE: Örnek karşılık. Manzum eserde ayrı vezin ve kafiyede benzer olma hali.
NAZMİYE: Dizme, tertib etme, sıraya koyma. Sıra, tertip. Vezinli, kafiyeli söz.
NAZRA: Bir tek bakış.
NAZRET: Tazelik. Bakma, bakış. İdare, reislik. Nazırlık.
NEBA: Haber.
NEBÂHAT: Şan, şeref, onur. Şan, şeref sahibi.
NEBÂLET: Zekilik. Büyüklük, ululuk. Cömertlik.
NEBİHE: Namlı, şerefli.
NEBİLE: Yüksek meziyet ve onur sahibi. Akıllı, anlayışlı. Bilgili, faziletli.
NECİBE: Soyu sopu temiz pak olan kimse. Asilzade, kıymetli, üstün. Güzel ahlak sahibi.
NECİLE: Soylu, soyu sopu temiz, kişizade. Asıl.
NECLA: Çocuk, evlat. Kuşak, soy, nesil.
NECMİYE: Yıldızla ilgili. Dinin yıldızı.
NECVE: Tümsek ve yüksek yer.
NEDA: Çiğ, nem rutubet,
NEDİME: Meclis arkadaşı, sohbet arkadaşı. Büyükleri fıkra ve hikayeleri ile eğlendiren. Güzel hikayeler anlatan, tatlı konuşan. Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı. Saray hayatında Sultan hanımlarının yardımcıları.
NEDRET: Azlık, seyreklik, az bulunurluk.
NEFASET: Nefislik, nefis olma hali. Kıymetlilik.
NEFİS: Çok hoş, hoşa giden, beğenilen.
NEFİSE: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen.
NEHÂR: Gündüz.
NEHİR: Akarsu, ırmak. Çok bol su.
NEHİRE:  Akarsu, ırmak. Çok bol su.
NEMA: Artma, çoğalma. Büyüme, uzanma. Faiz.
NEMİR: Tatlı su.
NESİBE: Soylu, soyu temiz baba.
NESİME: Hafif rüzgar. Hoş, mülayim insan.
NESLİ: Nesle ait, soya ait.
NEŞE: Neşe keyif, sevinç. Az sarhoşluk, çakırkeyif.
NEŞENUR: Işık saçan neşe, sevinç.
NEŞİDE: Manzum şiir. Atasözü derecesinde kullanılan meşhur beyit veya mısra.
NEŞVE: Sevinç.
NEVADİR: Az bulunan şeyler.
NEVÂL: Talih, kısmet. Bahşiş, bağış.
NEVİDE: İyi, sevinçli haber.
NEVİR: Parlaklık. Ağaç çiçeği.
NEVRA: Işıklı olma, parlaklık. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
NEVRİYE: Işıkla, parlaklıkla, aydınlıkla ilgili.
NEYYİRE: Nurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş.
NEZAFET: Temizlik, paklık.
NEZÂHAT: Temizlik, paklık. İncelik, rikkat.
NEZİHE: Temiz, pak.
NEZİRE: Birini doğru yola (Sırat-ı Müstakime) yöneltmek için Allahın azabıyla gözdağı vererek korkutmak. (Fıkıhta) Adak, dilek, tahsis. Kendisini Allah yoluna adayan kişi. Kuranda 40tan fazla yerde geçmektedir. Hz. Peygamberin isimlerinden.
NİDA: Çağırma, bağırma, seslenme. Ses verme.
NİHALE: Yeni yetişmiş, düzgün, fidan. Avcı, korkuluğu. Döşeme, döşenecek şey.
NİL: Çivit otu. Mısırdan geçen Akdenize dökülen meşhur nehir.
NİLAY: İki nil. Seyhan ve Ceyhan nehirleri. Fırat ve Dicle nehirleri.
NİLHAN: Nil havzası hanlarından.
NİMET: İyilik, lütuf, ihsan, bahşiş. Azık, yiyeceğe, içeceğe dair şeyler. Saadet, mutluluk.
NİMRE: Dişi kaplan.
NİSA: Kadınlar. Kuran-ı Kerimin suresi.
NUHBE: Herşeyin seçilmişi, seçkin, seçilmiş, aydınlanmış.
NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık, niran. Mekkedeki Hıra dağı. Işığın bir şeye yansımasından meydana gelen parlaklık. Zünnureyn: Hz. Peygamberin 2 kızıyla evlendiği için Hz. Osmana verilen unvan, onur sahibi. Kuran-ı Kerimde sure adı.
NURALEM: Evrenin nuru, alemi aydınlatan.
NURHİLAL: Işıklı ay
NURİNİSA: Nurlu kadın.
NURİYYE: Rufai tarikatı şubelerinden biri.
NURSABAH: Aydınlık sabah.
NURSEMA: Işıklı, aydınlık gökyüzü.
NURZER: Altın gibi parlak ışık, altın ışık.
NÜKHET: Nükteler, herkesin anlayamayacağı ince, zarif, manalı sözler. Koku.
NÜZHET:  Neşe, eğlence, eğlence yerlerini seyredip gezme. Sevinç, ferahlık.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder