11/09/2016

Deniz Yıldızı Nasıl Bir Hayvan Türüdür Beyni Varmıdır

  Hiç yorum yok
Deniz Yıldızı Nasıl Bir Hayvan Türüdür Beyni Varmıdır
Deniz Yıldızı Nasıl Bir Hayvan Türüdür Beyni Varmıdır konu başlığımızda belirttiğimiz yazımıza geçmeden önce yapılan bir araştırma sonucunu paylaşmak isterim.
Araştırma sonuçlarına göre deniz yıldızları beyinsiz olarak sonuçlanmış. Şimdi Denizyıldızları hakkındaki geniş ve detaylı bilgilerimize geçelim.

Deniz Yıldızı Özellikleri
Deniz-yildiziDeniz Yıldızı (Lat. Asterias). Denizyıldızları sınıfından yıldız biçiminde, beş kollu, kayalıklar üzerinde yaşayan derisidikenlidir. Tüm derisidikenlilerde olduğu gibi denizyıldızının gövdesi de beş kat bakışımlıdır. Tipik olarak beş benzer ve giderek incelen “ışınlar” ya da kollarla kuşatılmış olan mide ve ağzı içeren merkezi bir diskten oluşur. Ancak, dört, altı ya da yedi kollu olanları da vardır. Birçok türde kol sayısı on, on beş gibi beşin katlarıdır. Çok ışınlı türler sekizin yukarısında herhangi bir sayıda olabilir. Avrupa denizyıldızının genellikle on iki, Amerikan denizyıldızının kırk ve güney yarıküredeki Labidiaster’ın elli kolu vardır. Çap olarak (kol açıklığı) denizyıldızları yaklaşık 2.5-90 cm kadar olurlar. Hayvanın vücudu çok sayıda kalsiyum plakalarından oluşan sert bir deriyle kaplıdır. Birçok tür dişli kerpetenleri, şekermaşalarını ya da karides tırnaklarını andırabilen birkaç ufak kavrayıcı organla güçlenmiştir. Gövde üzerindeki ince boşluklara dağılan bu organlar, büyüteç olmadan güçlükle görülebilirler. Alt yüzlerinde kolların iki ya da dört sıra halinde dizili çok sayıda tüp bacak içeren dikine olduğu vardır. Bazılarının emici organları olup hareket ve avı yakalamak için kullanılırlar. Ağız, disk merkezinin altındadır ve doğrudan mideye açılır. Besin ağıza tüp bacaklar yoluyla, kolların bükülmesiyle ya da bazı türlerde ince kıllarca oluklar boyunca dolaşan mukus akıntılarıyla getirilir. Bazı denizyıldızları deniz tabanındaki çamurda bulunan aşıntı maddelerle beslenirken öbürleri etoburdur ve solucanları, süngerleri, öteki derisidikenlileri, kabukluları ve yumuşakaları avlarlar. Çift kabuklu bir yumuşakçanın kabuğunu açmak için denizyıldızı kendisini onun çevresine sarar, tüp bacaklarıyla her iki kabuğu kavrar ve ayırır. Bu uzun zaman alabilir, ancak genellikle kabuklu hayvan önce yorulur, sonra denizyıldızı midesini ağızın içinden tersine döndürür ve iki kabuk arasından sokar, kabuklu hayvanı yerinden kaldırmadan sindirir.
Denizyıldızlarında merkezî beyin olmasa da karmaşık bir sinir sistemleri vardır. Bu sinir sistemi ağzın çevresindeki sinir halkası ile kollarda ambulakral oluk ile paralel olarak uzanan radyal sinirlerden oluşur. Periferik sinir sistemi iki sinir ağından ibarettir: epidermiste bulunan duyusal sinir sistemi ile sölomik boşluğun cidarlarında bulunan motor sinir sistemi. Dermisten geçen nöronlar iki sistemi birbirine bağlar. Sinir halkaları ile radyal sinirlerin hem duyusal hem de motor bileşenleri vardır ve denizyıldızının denge ve yön sistemlerini koordine ederler. Duyusal bileşen duyu organlarından girdileri alırken motor bileşenler tüp ayakları ve kasları kontrol eder. Denizyıldızı eylemlerini planlama yetisine sahip değildir. Eğer kollardan biri çekici bir koku algılarsa baskın hâle gelir ve geçici olarak diğer kolları baskılayarak ava doğru denizyıldızının hareketini başlatır. Bu mekanizmanın nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılamamıştır.

Deniz Yıldızlarının Besinleri En Çok Neyle Beslenirler
Denizyıldızları, (Lat. Asteroidea). Derisidikenlilerden bir sınıftır. Yayvan vücudundan, geniş ve yayvan kol ışınları çıkar. İç organlar kollara kadar uzandıklarından, kopan yerlerini yeniden onarabilir ve eşeysiz olarak üreyebilirler. Beş ışınlıdırlar. Üst bölümün ortasında anüs, alt bölümün ortasında ağız bulunur. Geniş ve kassız mideye açılan çok sayıda körbağırsak kollara kadar uzanır. Alt bölümde de ağızdan kollara kadar üzerinde emici ayakların bulunduğu bir oluk uzanır. Kolların ucunda alt bölümü lekeli bir dokunaç vardır. Midye, yengeç ve balıklarla beslenirler, yırtıcıdırlar. Vücutlarıyla midyelerin üstlerine kapanır ve açmaya çalışırlar, bir süre sonra havasız kalan midye, kabuğunu biraz açmak zorunda kalır. Kabuğu iyice açılan midyenin üzerine midesini koyarak çıkardığı salgılarla besinini parçalayıp yer, küçük besinleri yutarlar. Portakal rengi denizyıldızı türü iyi bilinir.

Deniz Yıldızlarının Üremeleri
Denizyıldızı türlerinin çoğu ayrı eşeylidir, yani ayrı erkek ve dişi bireyleri vardır. Gonadlar kolların içinde bulunduğu için erkek ve dişi bireyler dışarıdan ayırt edilemez, ancak yumurta ya da sperm bıraktıklarında eşeyleri ortaya çıkar. Bazı türler hermafrodittir ve yumurta ile sperm aynı birey tarafından aynı anda oluşturulur. Bunların bazı türlerinde ovotestis adı verilen aynı gonad bu oluşumu sağlar. Bazı denizyıldızı türleri ise yaşamlarının bir bölümünü erkek bir bölümünü ise dişi olarak sürdürürler. Asterina gibbosa türü yaşamına erkek olarak başlar ve yaşlandıkça dişiye dönüşür. Nepanthia belcheri gibi bazı türlerde büyük dişi denizyıldızı ikiye bölünerek çoğalır ve bölünen parçalar iki erkek denizyıldızı olur. Bu erkek denizyıldızları yeteri kadar büyüdüklerinde tekrar dişiye dönüşürler. Her denizyıldızında merkezî disk ile kollara arasında yerleşmiş olan ve gametleri bırakan gonad çiftleri bulunur. Döllenme genellikle vücut dışında olsa da birkaç türde iç döllenme de olmaktadır. Türlerin çoğunda suda yüzebilen sperm ve yumurtalar suya salındıktan sonra oluşan embriyo ve larvalar, planktonlar arasında yaşar. Bazı türlerde yumurtalar kayaların altına yapışır. Bazı denizyıldızı türleri ise ya döllenmiş yumurtaların üzerine yatarak ya da özelleşmiş yapılarda saklayarak kuluçkaya yatar. Kuluçka Pteraster militaris türünde olduğu gibi denizyıldızının aboral yüzündeki keselerde, Leptasterias tenera türünde olduğu gibi pilorik midenin içinde ve hatta Parvulastra parvivipara gibi türlerde de gonadların içinde olabilir. Yumurtalarının üzerine "oturarak" kuluçkaya yatan denizyıldızı türleri genellikle merkezî disklerini deniz tabanından yukarı kaldırarak kambur bir postür alırlar. Pteraster militaris türü kesesine sığmayan yumurtaları suya dağıtarak yalnızca birkaç yumurtayı kesesinde saklar. Bu tür kuluçkaya yatan türlerde yumurtalar görece büyüktür ve embriyonun beslenmesi için gerekli besin maddeleri taşırlar, dolayısıyla bu tür denizyıldızları larva evresinden geçmeden doğrudan minyatür denizyıldızları olarak gelişirler. Parvulastra parvivipara türü genç denizyıldızları kuluçka kesesinde bulunan diğer yumurta ve embriyolar ile beslenirler. Özellikle larva gelişmesi için uygun olmayan kutup denizleri ve derin sularda yaşayan türlerde ve yalnızca birkaç yumurta üreten türlerde kuluçkaya yatma sık karşılaşılan bir süreçtir. Tropiklerde fitoplanktonun çokluğu denizyıldızı larvalarının beslenmesine yardımcı olur. Yumurta ve spermler yılın herhangi bir zamanında suya salınabilir ve her türün kendine özgü bir üreme dönemi bulunur. Ilıman bölgelerde bahar ve yaz aylarında besin kaynakları artış gösterir. Yumurta ya da spermini bırakacak olan ilk denizyıldızı bireyin saldığı feromon diğer denizyıldızlarını da çekerek gametlerin eşzamanlı olarak salınması gerçekleşir. Archaster typicus gibi bazı türlerde erkek ve dişi bir araya gelerek bir çift oluşturur. Psödokopulasyon adı verilen bu davranışta erkek üste çıkarak kollarını dişinin kolları üzerine getirir. Dişi suya yumurtalarını salmaya başlayınca erkek de spermlerini salmaya başlar. Denizyıldızları çevresel sinyalleri kullanarak yumurtlama ve sperm bırakma zamanının koordine edebilirler. Ayrıca kimyasal sinyaller de üremeye hazırlığı belirtir. Bazı türlerde olgun dişiler deniz suyuna bıraktıkları kimyasallarla spermleri kendilerine doğru çekebilir.

Denizyıldızının Beyni ve Bilinmeyen İlginç Bilgiler
Bilim insanları deniz yıldızını incelediklerinde, bu canlının bir beyni olmadığını ve sinir uçları aracığıyla kendi içinde haberleştiğini keşfederler. Deniz yıldızı, beyinsiz bir sinir sisteminden oluşur. Bir sinir halkası ve bu halkadan çıkan radial sinir kordonları oluk boyunca uzanır. Kol ve diskin bütün kısımları sinirlerle temas halindedir. Böylece sayısız sinir ve duygu hücresi tarafından meydana getirilen büyük bir duyarlılık taşırlar. Bu hayvanın kalbi de yoktur. Deniz yıldızı araştırılıyor, hâlâ birçok giz içeren ve çözülmemiş bir canlı olarak önümüzde duruyor. Deniz Yıldızlarının beyni yoktur. Bakışımlı 5"er kolları bulunan denizyıldızları takımı üyelerinin kollarının her birinde, etkinliğe geçtikleri zaman midye, istiridye gibi ikiçenekli hayvanların kabuğunu ayırabilecek kadar güçlü yüzlerce çok küçük emici ayak bulunur. Deniz Yıldızlarının 1600 kadar farklı türü vardır. Deniz Yıldızı, Avları yutulamayacak şekilde büyük olduğu takdirde, midelerini ağızdan çıkararak avlarını sarar, dış ortamda sindirirler. Sindirimin sonunda midelerini tekrar içeri çekerler. İstiritye kabuklarını kollarıyla açarak içlerini yediklerinden "inci istiridye" tavlalarına büyük zarar yaparlar. kaynak: nkfu / vikipedi / t24 / enteresan

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder