12/05/2015

M Harfiyle Başlayan Anlamı Güzel Yeni Doğmuş Erkek Bebeğe Arapça İsimler

  Hiç yorum yok
M Harfiyle Başlayan Anlamı Güzel Yeni Doğmuş Erkek Bebeğe Arapça İsimler
Yeni Doğan Erkek Bebeğe M Hafiyle Başlayan Arapça İsimler ve Anlamı

M Harfiyle Başlayan Erkek Bebekler İçin Arapça Hangi İsimler Var Manası Nedir?
MACİD: - Şan ve şeref sahibi olan kimse, İyi ahlaklı, Ulu.
MAHBUB: - Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen, sevgili, Mahbub-i Hûda, Hz. Muhammed (s.a.s).
MAHFİ: - Gizli, saklı.
MAHFUZ: Korunmuş, gözetilmiş. Gizlenmiş, saklanmış.
MAHİN: - Hz. Peygamberin isimleri
MAHİR: - Maharetli, hünerli, elinden iş gelir, becerikli.
MAHMUD: - Hamd olunmuş, sena edilmiş, övülmeye değer. Makam-ı Mahmud: Hz. Muhammedin en büyük şefaat makamı, cennet.
MAHMUR: - Sarhoşluğun verdiği sersemlik, Uyku basmış, ağırlaşmış, yan baygın göz.
MAHŞER: - Huy, tabiat.
MAHSUN: - Güçlendirilmiş, güçlü.
MAHSUT: - Hasat edilmiş, ekini biçilmiş. Biçilmiş ekin.
MAİL: - Bir yana eğilmiş, eğik, Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli, Andırır, benzer, Tutkun.
MAKAL: - Söz, lakırdı. Söyleme, söyleyiş.
MAKBUL: - Kabul olunmuş, alınmış, alınan, Beğenilen, hoş karşılanan, geçer.
MAKRUN: - Ulaşmış, kavuşmuş, yakın.
MAKSUD: - Kasdolunan, istenilen şey, istek. Maksad, niyet, murat, Varılmak istenen yer.
MAKSUM: - Ayrılmış, bölünmüş. Kısmet. Rızk-ı Maksum; Allah tarafından takdir edilmiş rızık.
MAKSUR: - Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış, Alıkonulmuş, Bir şeye ayrılmış.
MAKUL: - Akla uygun bulunan. Akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. Oldukça akıllı, sözü akla yakın.
MALUM: - Bilinen, belli. Herkesçe bilinen. Faili belli olan fiil.
MAMUR: - Bayındır, şenlikli, İmar edilmiş, işlenmiş yer, Beyt-i mamur: Kabe.
MANA: - Mana, anlam, İç, içyüzü, Rüya, düş.
MANSUR: - Yardım olunmuş, Allahın yardımıyla galip, üstün gelmiş, Bir ney çeşidi.
MANZUR: - Bakılan, nazar olunan, Gözde olan, beğenilen.
MARUF: - Herkesçe bilinen tanınmış belli. Meşhur ünlü, Şeriatın emrettiği, uygun gördüğü.
MASUM: - Suçsuz, kabahatsiz, günahsız, ismet sahibi, Saf, temiz. İmam-ı Rabbaninin oğlu.
MASUN: - Korunmuş, korunan.
MAŞUK: - Sevilen, sevilmiş.
MATLUB: - İstenilen, aranılan, talep edilen şey.
MATUK: - Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.
MAUN: - Zekat, Kuran-ı Kerimin 107. suresi.
MAVERA: - Ara, geri, bir şeyin ötesinde bulunan.
MAZHAR: - Bir şeyin göründüğü çıktığı yer, Nail olma, şereflenme, Bazı tekkelerde oturarak uyurken dayanılan kısa değerde, Bir çeşit tef.
MAZLUM: - Zulüm görmüş, Halim, selim, sakin, sessiz.
MAZMUN: - Borçluluk, kefalet, Ödenmesi gereken şey.
MAZYAR: - Taberistandaki Karini hükümdarlarının sonuncusu.
MEBDE: - Baş, başlangıç, ilke.
MEBHUR: - Soluyan, soluğan, nefes darlığına yakalanmış olan.
MEBRUK: - Tebrike şayeste. Kullu.
MEBRUR: - Beğenilmiş, hayırlı, yararlı.
MEBSUT: - Açılmış, yayılmış. Uzun uzadıya anlatılan.
MECDİ: - Rızkı bol, nasibi açık, bahtiyar.
MECİD: - Çok ulu, yüce, şan ve şeref sahibi. Allahın sıfatlarından. Abdülmecid, Allahın (Mecidin) kulu..
MECİDDİN: - Dinin ululuğu, büyüklüğü.
MECNUN: - Cin tutmuş, cinlenmiş, Delice seven, tutkun. Leyla ile Mecnun hikayesinin erkek kahramanı.
MECUT: - Talihi açık, mutlu, şanslı kimse.
MEDUV: - Davet olunmuş, çağırılmış, davetli. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerindendir.
MEDİD: - Uzun, çok uzun süren.
MEDİH: - Methetmeye, övmeye sebeb olan şey, övme mevzuu.
MEFHAR: - Övünme. Övünmeye sebeb olan, güvenmeyi gerektiren. Mefhar-i kainat: Muhammed (s.a.s).
MEFRUZ: - Farz olunmuş, varsayılmış.
MEFTUH: - Açılmış, açık, Ele geçirilmiş.
MEFTUN: - Fitneye düşmüş, sihirlenmiş, Gönül vermiş, tutkun vurgun. Hayran olmuş, şaşmış.
MEHDİ: - Kendisine rehberlik edilen. Allah tarafından hidayet verilmiş olan, Doğru yolu tutan, Şiilere göre 12 imamın sonu.
MEHİB: - Heybetli, azametli, korkunç, Arslan.
MEKİN: - Temekkün eden, oturan yerleşen, Vakarlı, temkinli, vakar, iktidar sahibi. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MEKNUN: - Saklı, gizli, iyice korunmuş.
MEKNUZ: - Gömülü, Hazineye konulmuş, saklanmış.
MEKREMET: - Kerem, cömertlik, Saygı, ağırlama.
MELHUZ: - Umulur, beklenir.
MELİH: - Melahat sahibi, güzel, şirin, sevimli.
MELİK: - Padişah, hakan, hükümdar, Mal sahibi, Allahın isimlerinden, Melikşah: Sultan Sencerin babası olan büyük Selçuklu hükümdarı.
MELİKANBER: - Kudretli, nüfuzlu, Habeş köle. Melik ve anber isimlerinden birleşik isim.
MELİKSERVER: - Doğu Sultanı hükümdar.
MEMDUD: - Uzatılan.
MEMDUH: Övülmüş, övülecek.
MEMNUN: - Minnet altında bulunan, Sevinmiş, sevinçli. Razı hoşnut
MEMUN: - Emin bulunan, korkusuz, tehlikesiz, sağlam.
MENSUR: - Saçılmış, dağılmış. Ölçüsüz, uyaksız, manzum olmayan söz.
MENŞUR: - Neşrolunmuş, dağıtılmış, yayılmış.
MENZUR: - Adanmış, vadedilmiş. Adak olarak belirtilmiş.
MERAHÂN: - Ferah, sevinç, Zayıf olma hali.
MERGUB: - İstenilen, sevilen, Herkes tarafından sevilip aranılan.
MERİH: - Dünyadan sonra güneşe en yakın olan gezegen.
MERVAN: - Emevi sülalesinin Mervan kolu.
MERZAT: - Rıza, hoşnutluk.
MERZUK: - Rızıklandırılmış, rızık verilmiş.
MESİH: - Üzerine yağ sürülmüş, Mesholunmuş, başka bir şekle girmiş olan, Acaip, tuhaf, Ölmek, Mesih: Hz. İsanın elini sürdüğü hastaların derhal iyileşmesi dolayısıyla kendisine isim olarak verilmiştir.
MESRUR: - Sevinçli, memnun, sevinmiş meramına ermiş.
MESUD: - Saadetli, bahtlı, bahtiyar, kutlu.
MEŞHED: - Bir adamın şehit olduğu veya bir şehidin gömüldüğü yer. İranda ziyaretgah olan meşhur şehir. Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MEŞHUR: - Ünlü, argın, tanınmış.
MEŞKUR: - Beğenilmiş, övülmüş. Teşekkür edilmeye değer olan.
METİN: - Metanetli, sağlam, dayanıklı, Özü, sözü doğru, sebatkar, itimat edilir. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MEVCUD: - Var olan, bulunan. Hazır olan, hazır bulunan.
MEVDUT: - Sevilmiş, sevilen. Gaznelilerin bir hükümdarı.
MEVLUD: - Yeni doğmuş çocuk, İhsanın doğduğu yer, Doğulan zaman. Hz. Muhammedin doğumunu anlatan manzum eser.
MEVSUL: - Hz. Peygamberin isimlerinden.
MEVZUN: - Biçimli, yakışıklı, güzel.
MEYMUN: - Uğurlu, bereketli, kutlu.
MEYSUR: - Kolaylanmış, kolaylaştırılmış şeyler.
MEZİD: - Artmış, artırılmış, büyümüş.
MİDHAT: - Övme.
MİFTAH: - Anahtar, Şifre cetveli, Dil öğrenirken yapılacak tercüme ve meselelerin halledilmiş şekillerini gösteren kitap, ayrıca Hz.Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MİKAİL: - Dört büyük melekten rızıkların taksimine memur melek.
MİKAT: - Tesbit edilen yer ve zaman, Mekke yolu üzerinde hacıların ihrama girdikleri yer.
MİSBAH: - Aydınlatma cihazı, ışık çırağı. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)in isimlerinden.
MİZAN: - Terazi, Sağlama.
MUADDAL: - Hz. Peygamberin isimlerinden
MUAMMER: - Ömür süren, yaşayan, yaşamış. .
MUAVİYE: - Emevi devletinin ilk hükümdarı olup Hind ve Ebu Süfyanın oğlu. Mekkede doğmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.)in kayınbiraderi ve vahiy katibidir.
MUAZ: - Korunan, sığınan, Çok aziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, kıymetli, muhterem, sevgili. Muaz b. Cebel, sahabeden.
MUCİB: - İcabet eden, uyan. İcap eden, gereken, Sebeb olan, vesile teşkil eden.
MUCİD: - Yaratıcı, Bir buluş ortaya çıkaran kimse.
MUFADDAL: - Faziletli, fazileti çok adam.
MUHACİR: - Göç eden, göçmen.
MUHAFIZ: - Muhafaza eden, değiştirmeyen, koruyan. Bekçi.
MUHAMMED: - Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş, Birçok güzel huylara sahip. Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerindendir. Dedesi Abdülmuttalib tarafından, gökte hak yerde halk övsün niyetiyle bu ad konulmuştur. Kuranda dört yerde zikredilmiştir.
MUHARREM: - Tahrim olunmuş, haram kılınmış, Kamer takviminin birinci ayı aşure ayı. Müslümanlıktan önce bu ayda savaşmak yasak olduğu için bu ad verilmiştir. Bu ayın ilk 10 gününde Kerbela vakasının yıldönümünde matem yapılır. 10. gününde aşure pişirilir.
MUHDİN: - Hz. Peygamberin isimlerinden
MUHİB: - Seven, sevgi besleyen, dost, Tutkan, yer, Bir tarikata intisap etmemekle birlikte yakınlığı olan.
MUHİDDİN: - Dini saran, çevreleyen.
MUHLİS: - Halis, katıksız. Dostluğu, samimiliği ve her hali içten gönülden olan.
MUHSİN: - İhsan eden, iyilikte, bağışta bulunan.
MUHTAR: - İhtiyar eden, seçilmiş, seçkin. Hareketinde serbest olan, istediği gibi davranan, dilediğini yapan, ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MUİD: - Öğretmen yardımcısı. Asistan.
MUİN: - Yardımcı. Çırak.
MUKADDEMUN: - Hz. Peygamberin isimlerinden
MUKAFFA: - Uyaklı, kafiyeli, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden
MUKBİL: - İkballi, kutlu, mutlu, bahtiyar, mesud.
MUKİM: - İkamet eden, oturan, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MUKMİR: - Ay ışıklı, mehtaplı.
MUKTEDİR: - İktidarlı, gücü yeten, becerebilen. Ayrıca Allah'ın isimlerinden biridir.
MUKTEFİ: - İktifa eden, Ardı sıra izinden gidilmiş örnek olan, ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)in isimlerinden.
MUNİS: - Ünsiyetli alışılan, yadırganmaz, alışılmış. Cana yakın sevimli. İnsandan kaçmayan.
MUNTEKA: - Hz. Peygamberin isimlerinden
MURAD: - Arzu, istek, dilek. Maksat meram.
MURATHAN: Murat ismiyle aynı anlama gelir. Arzu, istek, dilek. Maksat meram.
MURTAZA: - İrtiza edilmiş, beğenilmiş seçilmiş. Güzide, Allahın razı olduğu kişi, kendisinden razı olunan kişi, ayrıca Aliyyül-Murtaza: Hz. Alinin lakabı.
MUS´AB: - Zor. Güçlü, dayanıklı. Ashabdan ünlü şehid Musab b. Umeyrin adıdır.
MUSA: - Vasiyet edilmiş. Vasi nasbolunmuş, vasiyeti yerine getirmekle vazifelendirilmiş. Tavsiye olunmuş. Sina yarımadısında, Eymen vadisinde Tur dağında Allahın lütfuna mazhar olarak, kavmine on emir adı altında Allahın şeriatını bildiren peygamber. Büyük kitaplardan Tevrat ona indirilmiştir.
MUSADDIK: - Gerçekliğini ve geçerliliğini resmi yazı ile bildiren. Tasdik eden.
MUSLİH: - İslah eden, iyileştiren, düzeltici, arabulucu, Barıştıran. Bu kelime Kuranda birkaç defa zikredilmiştir.
MUSLİHİDDİN: - Dinin salahı için çalışan.
MUSTAFA: - Temizlenmiş, seçilmiş, güzide, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden olup Sad Suresi 47. ayette geçer.
MUTA: - İtaat olunan, boyun eğilen, başkalarının kendisine itaat ettikleri, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MUTAHHAR: - Takdir edilmiş, temizlenmiş, temiz. Temiz mübarek.
MUTARRA: - Çok taze, parlak.
MUTASIM: - İtisam eden, eliyle tutan, yapışan, Günahtan çekinen, Allahın ipine sımsıkı sarılan.
MUTİ: - İtaat eden, baş eğen, veren. Tabi, bağlı, Rahat ve uslu.
MUTTALİB: - Talepte bulunan, isteyen.
MUVAHHİD: - Allahın birliğine inanan. Allahtan başka hiçbir ilah ve kanun koyucu tanımayan, yalnız Allahtan gelen emirleri kabul eden.
MUVAKKAR: - Tevkir edilmiş, ağırlanmış, saygı gösterilmiş olan. Vakarlı, ağırbaşlı.
MUZAFFER: - Zafer, üstünlük kazanmış, üstün.
MUZİ: - Işık veren parlayan parlak.
MUZAM: - Bir şeyin en büyük kısmı.
MÜMİN: - İman etmiş, İslam dinine inanmış, müslüman.
MÜBAREK: - Bereketli, feyizli. Uğurlu, hayırlı, kutlu, mutlu, Beğenilen, sevilen, kızılan şaşılan kimse, bir şey hakkında sözleşme.
MÜBELLİĞ: - Tebliğ eden, haber veren bildiren, Büyük camilerde imamın söylediğini tekrarlayan kimse. Ayrıca Hz. Peygamberin isimlerindendir.
MÜBERRA: - Temize çıkmış aklanmış, müstesna, azade, arınmış,  Müberra ismi genellikle kız ismi olarak kullanılsada aslında erkek ismi olup Hz. Peygamberin isimlerindendir.
MÜBEŞŞİR: - Müjdeci, muştucu. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s)in isimlerinden.
MÜBİN: -  İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayıran, Açık anlaşılır, aşikar, belli, Kuranı Kerimi bazen de peygamber (s.a.s.)i vasfetmek için kullanılmıştır.
MÜBŞER: - İbşar olunmuş, müjdelenmiş, mübeşşer.
MÜBTEHİC: - Sevinçli, sevinmiş, memnun, mesrur, şad.
MÜCAB: - Kabul cevabı almış olan. Duası kabul olunan.
MÜCADELE: - Uğraşma, savaşma, çatışma, Kuran surelerinden birisinin adı.
MÜCAHİD: - Cihad eden, din düşmanlarıyla savaşan. Savaşan, uğraşan, savaşçı, Gayret eden, çok çalışan, Tasavvufta nefsine karşı gelerek kendini terbiye eden ve böylece manevi makamlara erişen kimse, derviş.
MÜCAHİDDİN: - Din savaşçısı, İslam askeri.
MÜCMEL: - Kısa ve az sözle anlatılmış, öz, özet.
MÜCTEBA: - Seçilmiş, seçkin. Ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜCTEHİD: - İctihad eden, gücü yettiği kadar çalışan. Ayet ve hadislerden şeri hükümler çıkaran din alimi İmam-ı Azam gibi.
MÜDAFİ: - Müdafaa eden, koruyan. Savunan, dayanan.
MÜDRİK: - İdrak eden, anlayan, aklı ermiş.
MÜEMMİL: - Temin edilmiş, sağlanmış, emniyete alınmış. Ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜEYYED: - Teyid edilmiş, kuvvetlendirilmiş, sağlam. Doğrulanmış. Yardım gören.
MÜFAHİR: - Övünen.
MÜFERREC: - Meydanı olan, geniş, Keder gideren.
MÜFERRİH: - Ferahlık veren, iç açan.
MÜFİD: - İfade eden, anlatan, manalı, Faydalı.
MÜFTEHİR: - İftihar eden, övünen. Şanlı, şerefli, Parasız işgören, fahri.
MÜHİB: - Heybetli, korkunç, korkutan, Tehlikeli ve saygı uyandıran.
MÜKAFİ: - Eşit, beraber.
MÜKREM: - Kerem ve şeref ile nitelenmiş olan.
MÜKREMİN: - İkram olunmuş, ağırlanmış.
MÜKRİM: - İkramcı, ikram eden, ağırlayan, ağırlayıcı, misafirperver.
MÜLAYİM: - Uygun, muvafık, Yumuşak huylu, yavaş kimse. Pekliği olmayan.
MÜLHİM: - İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
MÜLKET: - Ülke.
MÜLTEKA: - Kavuşma, buluşma, birleşme yeri.
MÜLTEMİ: - Parlayan, parıldayan.
MÜMTAZ: - İmtiyaz tanınmış, ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. Seçkin.
MÜNCİ: - İnca eden, kurtaran, halaskar. Ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜNİB: - İnabe eden, asiliği, azgınlığı bırakarak Allaha yönelen, Güzel yağan, faydalı yağmur, Taze ve verimli bahar.
MÜNİF: - Yüksek, ulu, büyük, ali, bülend, Yüksek, büyük hükümler.
MÜNŞİ: - İnşa eden, yapan. Yapısı, üslubu güzel olan, iyi katib.
MÜNTEHA: - Son, nihayet, uç, en son, akıbet.
MÜNZİR: - Akıbetinin kötülüğünü söyleyerek korkutan, Kafirleri ve münafıkları sapıklıklarından döndürmek için cehennem azabı ile korkutan. Rasulullah için kullanılmıştır. Birçok sahabe de bu ismi kullanmıştır.
MÜRİD: - İdare eden, emreden buyuran, Bir şeyhe bağlı olan kimse.
MÜRSEL: - Gönderilmiş yollanılmış. Şeriat sahibi peygamberler, Salıverilmiş suç, Bir yazı sitili. Ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜRŞİD: - İrşad eden, doğru yolu gösteren kılavuz, Tarikat şeyhi. Gafletten uyandıran.
MÜSLİM: - İslam dininde olan.
MÜSTAKİM: - Doğru, düz, dik. Temiz, namuslu.
MÜSTEBŞİR: - İstibşar eden, müjdeleyen, Müjde ile sevinen.
MÜSTECAB: - İsticabe edilmiş, kabul olunmuş.
MÜSTEKFİ: - Yetecek kadarını isteyen.
MÜSTENİR: - Işıklı, parlak.
MÜSTESNA: - İstisna edilen, kural dışı bırakılan, bırakılmış, Bütün, Ayrı tutulan, ayrık, Benzerlerinden baskın.
MÜSTEZIM: - İstizanı eden, büyük gören, büyük tutan, cömert, Kibirli, gururlu.
MÜŞERREF: - Şereflendirilmiş kendisine şeref verilmiş, şerefli.
MÜŞFİK: - Şefkatli, merhametli, acıyan, seven.
MÜŞTAK: - İştiyaklı, özleyen, göreceği gelen, can atan.
MÜŞTEHİR: - İştihar eden, şöhret bulan, meşhur.
MÜTEÂL: - Yüksek, yüce.
MÜTİM: - Tamamlayan, tamamlayıcı, tamamlamaya yarayan.
MUTTAKİ: - İttika eden, sakınan, çekinen. Allahtan korkan, abid, zahid, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜVELLÂ: - Bir davanın veya anlaşmazlığın halli, bir işin araştırılması konusuna şeriatça vazifelendirilmiş şahıs.
MÜZAHİR: - Zahir olan, arka çıkan, yardım eden, koruyan.
MÜZDÂD: - Ziyadeleşmiş, artmış, çoğalmış.
MÜZEKKİR: – Zikreden hatıra getiren anan, Zikreden ibadet eden, ayrıca Hz. Peygamberin isimlerinden.
MÜZEMMİL: - Bir şeye sarılmış sargılanmış, Kuran-ı Kerimde bir sure adı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder