10/24/2015

Arapça Anlamı Güzel I İ Harfiyle Başlayan Yeni Doğan Kız İsimleri

  Hiç yorum yok
Arapça Anlamı Güzel I İ Harfiyle Başlayan Yeni Doğan Kız İsimleri
En Güzel Manalı I İ Harfiyle Başlayan Yeni Doğmuş Kız Bebeklere İsim

Kız Bebekler İçin I İ Harfiyle Başlayan Arapça Hangi İsimler Var Manası Nedir?

IKNAT- Allah'a dua etme, yalvarma. İnkisar etme. Namazda kıyamı uzatma ve hacca devam etme.
İBRİNŞAK - Ağaçta, çiçek açma, ağacın çiçeğinin tomurcuğunu yarıp çıkması.
İFAZA - Feyizlendirme, feyz ve nur verme. Kabı taşıncaya kadar doldurma.
İKBÂL - Birine doğru dönme. Baht-talih. İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması. Arzu, istek.
İCAZET - İzin, ruhsat. Diploma.
İRŞAD - Doğru yolu gösterme uyarma.
İREM - Cennet bahçesi. Ok veya kurşun atılan nişan tahtası. Cenk denilen musiki aleti ve bunu icad edenin adı. Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe.
İSTİHSAN - Güzel bulma, beğenme.
İFFET - Afiflik, temizlik. Namus.
İNAKA - Aşkın güzelliği ve çekiciliği ile hayat verme, verilme.
İRZİZ - Titreme. Dolu tanesi. Dik ses.
ITIR - Güzel, hoş koku. Sardunyagillerden, yapraklan güzel kokan bitki, turnagagası.
İLSAK - Birleştirme, kavuşturma.
İFDAL - Lütuf ve bağış.
İKBAR - Büyük, ulu görme, görülme.
İRCA - Geri çevirme, geri döndürme indirgeme.
İREN - Özgür, hür.
İSTEM - Zulüm ve sitem.
İCÂBET - Kabul etme, kabul edilme. Razı olma, uyma.
İHMİRÂR - Kızarma, kızıllık.
İNAYET - Dikkat. Gayret, özenme. Lütuf, ihsan, iyillik.
İSADE - Yüceltme, yükseltme. Kutlu kalma.
İBER - İbretler, alınan kötü dersler.
İLLİYYUN - Gökyüzünün ve cennetin en yüksek tabakası.
İCMÂL - Özetleme. Özet. Cem, toplama.
İKDAM - İlerleme. İlerlemeye çalışma.
İNŞİLÂL - Şelale oluşturma. Şiddetle dökülme, atılarak akma.
İSRÂC - Yakma, yandırma. Aydınlatma.
İCLÂL - Büyültme, saygı gösterme, ikram. Büyüklük, kudret ve kuvvet.
İKLİL - Taç esfer.
İNCİLÂ - Parlama, cilalama. Görünme, belli olma. Parlaklık, ışık.
İSARE - İkram, bahşiş. Cömertlikle verme. Dökme, saçma, serpme. Kendi muhtaç olduğu halde bahşiş verme.
İBHAC - Sevindirme, sevindirilme.
İBŞAR - Müjde verme, müjdeleme, muştulama.
İLMA - Parlatma. Belirleme, işaret etme.
İNDİRA - Girişim. Öne geçme. Bulut altından sıyrılma.
İSMİHAN - Hükümdar isimleri.
İSMİRAR - Esmerleşme, kara olma, kararma.
İCMA - Dağınık şeyleri toplama, biraraya getirme.
İLKYAZ - İlkbahar, yaz başlarında doğanlara verilen ad.
İNŞİRAK - Çatlayıp yarılma, yarık olma. Parlama.
İSASE - Göz ucuyla bakma. Cemiyet. Zenginlik, servet.
İBRA - Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma, aklanma.
İBRİZ - Halis, saf altın.
İNARE - Nurlandırma, aydınlatma.
İZRA - Aşın övme. Altın arama. Korkutma.
İSNÂ - Övme, şükretme. Değerini yükseltme. Bir yerde uzun zaman kalma.
İDİCANAN - Sevgilinin bayramı.
İLMİYE - İlme ait, ilme mensup.
İRSAD - Hazırlama. Hazır olma.
İSMİNUR - Nur ismini alan.
İBRET - Bir olaydan, kötü bir durumdan ders alma. İbret alınacak olay, iş, acaip, tuhaf.
İHTİŞAM - Büyüklük, göz alıcılık, gösterişlilik, görkem.
İHVAN - Sadık, samimi candan dostlar. Aynı tarikata mensup insanlar.
İSABET - Düşme, isabet. Düşme, çıkma. Değme, tutma. Yerindelik, yazılmazlık.
İLTİFAT - Yüzünü çevirip bakma. -Dikkat. Hatır sorma, gönül alma. Sözünü başka bir kişiye çevirme.
İZEM - Büyüklük, ululuk.
İSTİKBA - Gelecek zaman. Geleni karşılama.
İDLÂL - Naz etme, nazlanma, aşın derecede nazlanma.
İLTİFAF - Sarınma, bürünme, örtünme. Çiçeklerin bürüm bürüm katmerleşmesi.
İRSEN - Miras olarak, anadan babadan geçerek.
İSRA - Yürütme, geceleyin yürütme gönderme. Hz. Peygamberin miraç gecesi. Kur'an-ı Kerim'in 17. suresi.
İBRİN - Yüzü parlak, güzel olan sevgili.
İFTİHAR - Şeref, şan. Övünme.
İKAN - Sağlam biliş, bilme.
İRZA - Gönlünü etme, hoşnut etme.
İNFAKULLAH - Allah'ın yardımı, nafakası, infakı.
İZAN - Anlayış, kavrayış, akıl. Terbiye, edeb. Boyun eğme, söz dinleme.
İLHAM - Allah tarafından insanın gönlüne doldurulan şey. Peygamberin gönlüne gelen ilahi düşünceler. Günlük, olağan şey. İçe gönüle doğma.
İFAKAT - Hastalıktan kurtulma, iyileşme. Ayılma.
İLTİKA - Rast gelme, kavuşma, karşılaşma, buluşma.
İRVA - Suya kandırma.
İŞVE - Güzellerin gönül alıcı, gönül aldatıcı, nazlı davranışı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder